içinden beğenmediklerimi çıkarsam,
kolej sınavlarına girdiğim gün, hastalanıp sınava kazanmama engel olan yaşadığım o heyecanı çıkarsam
bana kilo aldıran tatlıları yediğim zamanları çıkarsam içinden,
babamın hastalandığını duyduğum günü de çıkarsam
beni bırakıp gittiği günü çıkarıp boş bir arsada yaksam mesela
babama yardım etmek onu yalnız bırakmamak için onunla çalışmaya başladığım günü de çıkarırsam eğer
abimle çalışmak için onun şirketine başvuru yaptığım günü de çıkarmam gerekir
üniversitede sadece oku, iş hayatına diplomayı aldıktan sonra başlarsın diyen babama “peki” dediğim günü de çıkarıcam ama
meslek seçimimde en çok istediğim “reklamcılık” veya “psikoloji” değil de, “kızlar için işletme çok idealdir” diyen abimi dinlediğim günü de çıkarmam lazım sepetten,
sakinliğimi koruyamadığım öfkelendiğim günlerimi ve beni bitirmek için yemin etmiş bir adamın oyunlarına geldiğim günleri de çıkarsam baksam içine ne kalıyor sepetin,
babam beni bırakıp gittiğinde onu ne kadar sevdiğimi anladığım gün kaldı
kazanamadığım kolej yüzünden gittiğim devlet okulundan mezun olduktan sonra bile 24 yıldır beraber olmaktan zevk aldığım arkadaşlarım kaldı
kızlar için ideal olan bölümü seçtiğim için, mecburen ingilizce öğrenmek zorunda olduğum ve kursta karşılaştığım yoldaşım var sepette,
evlendiğim gün,
ve eşimle beraber tanıdığım ailesi, dostlarım
bir de kendi paramla aldığım eşyalarım, onlara verdiğim değer var
eşimle çıktığım tatillerin fotoğrafları kalmış mesela,
babamla çalıştığım zamanlarda edindiğim kuzu postundaki kurtları gözünden tanıma huyum
ve beni bitirmek için uğraşanlar sayesinde edindiğim sabır ve olgunluk sepetin her yerine dağılmış öylece bana bakıyorlar
baktım başıma gelen iyi şeylerin hepsi, sepetten çıkardıklarım yüzünden başıma gelmiş,
sepetten çıkardıklarım sayesinde sepette kalanları yaşamışım,
ben de çıkardıklarımı koydum tekrar sepete
yattım uyudum.