Başarılı Olmak İstiyorsanız Bunlardan Uzak Durun

sunucu

“Düşüncelerine dikkat et, kelimelere dönüşür, kelimelerine dikkat et, eylemlere dönüşür, eylemlerine dikkat et, alışkanlık halini alır, alışkanlıklarına dikkat et, karakterine dönüşür, karakterine dikkat et,  kaderine dönüşür.” Lao Tzu

Filozof ve şair Lao Tzu yaklaşık 2.500 yıl önce söylemiş, ağzımızdan çıkan her kelimenin, bizi ve çevremizi nasıl etkilediğini…

Düşüncelerimiz, kelimelere dönüştüğünde artık geri alma ihtimalimiz yok demektir. Kelimelere dönüşen düşüncelerimizi eyleme geçirmemek için hiç bir neden bulamayabiliriz. Bazen sözümüzde durmak bize acı verse de ağzımızdan bir kere çıkmıştır. Eylemlerimiz bir süre sonra alışkanlıklara dönüşür, ilkini yaptıktan sonra bir sonrakini yapmamak için bir neden bulamayabiliriz. Bu alışkanlıklar devam ettiği sürece karakterimizi şekillendirir ve artık alışkanlıklarımızın esiri oluruz. Ve karakterimiz tüm hayatımızı etkiler ve kaderimize yön verir.

Başarılı insanlar bu nedenle ağızlarından çıkacak kelimelere dikkat ederler. Ya da ağızlarından çıkan kelimelere dikkat edenler başarılı olurlar. Kendilerini sabote edecek, motivasyonlarını düşürecek, imajlarını zedeleyecek ve çatışma yaratacak kelimelerden ve cümle yapılarından uzak dururlar.

İşte başarılı insanların uzak durdukları cümleler…

“Hiç Şansım Yok” Veya “Hiç Şansım Yoktu”

Başarılı insanlar ne olursa olsun her koşulda, seçenekleri görürler.

“Hiç şansım yok” demek, kendimizi kurban olarak algıladığımızı gösterir. Ayrıca çevreye karşı da güçsüz bir imaj sergiler. Bu zayıf kelimeler, bunu söyleyenin sorumluluklarını üzerinden atması ve kendisini rahatlatmasından öteye gidemez.

Başarılı insanlar, bu olumsuz cümleler yerine; “bir şansım var”, “seçeneklerim var” veya “tüm olasılıkları gözden geçirelim” cümlelerini kullanmayı tercih ederler.

Onları, hedeflerine ulaşmanın ilk adımının seçme gücü olduğunu bilirler.

“Gerekirdi” veya “Olabilirdi”

“Gerekirdi”, “Olabilirdi”, “Gerekli” gibi  kelimeler, kişinin kendisini veya başka bir insanı parmakla göstermek, pişmanlık, ima, suçlama, ve kusuru ifade eder.

Başarılı insanlar, geçmişte yuvarlanıp durmazlar, nadiren bir eylem veya kararları için pişmanlık duyarlar.

Başlarına gelen başarısız durumları, başkaları tarafından bir hata olarak kabul ediliyor olsa bile, onlar, bu olaydan öğrenilecek bir ders olduğunu ve hedeflerine bir adım daha yaklaştıklarını düşünürler.

Benzer şekilde, “Gerekirdi” ve “Olmalıydı” demekten kaçınırlar. Bu kelimeler, kişinin; patron, çalışma arkadaşı, veya müşteriye karşı suçlu hissetmenin en hızlı yolunu oluşturur. Başarılı kişiler, onun yerine, işbirlikçi bir yaklaşım sergilemeyi tercih ederler.

“Lütfen nedenleri konusunda beni anla…” veya “bir dahaki sefere başka bir yaklaşım benimseyeceğim” şeklinde cümleler kurarlar.

“Bunu Yapamam Imkansız” veya “Bu Yapılamaz”

Bu kelimeler sadece kendi kendini sınırlamak değildir. Aynı zamanda diğerlerinin de, seni kötümser, yapıcı olmayan, bozguncu olarak algılamalarını sağlar.

Başarılı kişiler, başarıya giden yolda sayısız barikat olduğunu bilirler. Bariyerlerde durak veya aşılması gereken engeller olabilir fakat bu, hiç bir zaman onları durdurmaz.

Ya engelleri aşmayı, bariyerleri kaldırmayı veya üzerinden, altından geçmek veya etrafından dolaşmak için bir yol aramayı tercih ederler.

İmkansızlık içeren kelimeler, başarılı insanların zihnini nadiren kurcalar. “Havlu atmak” yerine, başarılı olmak, işi almak için farklı yollar denemeyi tercih ederler.

“Daha ne yapabilirim”, “eminim bir yolu vardır”, “bunun yerine…”, “bir de şöyle deneyelim…” en çok kullandıkları cümlelerdir.

 “Bu Benim İşim Değil”, “Bunun Karşılığını Alamam” veya “Bu Benim Problemim Değil”

 “Birisi uzun zaman önce bir ağaç dikti ve şimdi bir başkası gölgesinde oturuyor” – Warren Buffet

 Başarılı insanlar, diğer başarılara yardımcı olur.

Ağaç dikmenin kendi işi olduğunu düşünen kişi; onlar için önemli olduğundan patronu, çalışma arkadaşı veya müşterisi tarafından bir soru sorulduğunda, takım oyuncusu olarak birinci görevinin onlara bu konuda yardımcı olmak olduğunu bilir.

Eğer, görev tanımında bu yoksa, bunu söylemek, kariyerini sınırlayıcı, kötü bir görünüm sergilemesine neden olacaktır.

Eğer patronunuz masanızın üzerine mantıksız bir istek bırakırsa; “elbette size yardımcı olmaktan memnunluk duyarım, yeni görevim ile ilgili olarak çalışırken şu andaki A, B, C görevlerim dikkate alındığında, bunlardan hangisini arka plana atmamı istersiniz?” gibi bir pozitif soru sorabilirsiniz. .

Bu soru, öncelikli iş yükü konusunda yardım istediğinizi ve açık iletişim kurduğunuzu gösterecek aynı zamanda da, kendisine fikir sorduğunuz için de içten içe kendisini guruladıracaktır. Tabii, olası göreviniz olan işlerin gecikmesi konusunda da patronunuzu baştan uyardığınız için bu konudaki gecikmelerden de siz sorumlu olmayacaksınız. Veya patronunuz öne sürdüğünü işlerin aslında, kendi verdiği işten daha önemli olduğunu anlayacak bu sayede de işi bir başkasına delege edecektir.

Ama bunun kararını ona bırakmış olacaksınız ve üstelik herhangi bir çatışmaya da girmemiş olacaksınız. Açık iletişiminiz için de ayrıca takdir alacaksınız.

“Ama Biz Her Zaman Bu Şekilde Yaptık” veya “Bunun Yolu Bu Değil”

 “Yenilik, liderleri ve takipçilerini ayrıştırır” – Steve Jobs

Başarılı insanlar, yeniliklerin ve bir şeyler yapmanın daha iyi bir yolunu bulma konusunda tutkuludurlar.

İyi yöneticiler, yaratıcı düşünce, esneklik ve problem çözme yetkinliklerine değer verir.

“Ama biz her zaman bu şekilde yaptık” veya “bunun yolu bu değil” cümleleri hiç şüpheye yer bırakmayacak şekilde, geçmişte kalmış, esnek olmayan, fikirlere kapalı kişilere ait cümlelerdir.

Eğer biri ile aynı fikirde değilseniz, “bu çok güzel bir fikir nasıl işleyecek?” veya “farklı bir yaklaşım bunun artıları ve eksileri üzerinde konuşalım” demeniz yeterli olacaktır.

Soracağınız sorular ile, fikrin daha detaylandırılmasını sağlayacaksınız. Eğer fikrin olumsuz yanları daha güçlü ise fikir sahibi de zaten bunu, konuşma sırasında fark edecektir.

 “Bu Adil Değil”

O zam aldı, sen değil.

O terfi aldı, sen değil

Onun departmanı o büyük satışı yaptı, seninki değil.

Adil olmayan olaylar sadece iş hayatında değil, her zaman yaşanan olaylardır.

Başarılı insanlar, sorunlara karşı vedikleri tepkilerde proaktiftir. Şikayet etmek yerine, eyleme geçer.

Eğer, adil olmadığına inandığı bir durum ile karşı karşıya ise; gerçekleri belgeler ve bunları kendisine yardımcı olacak kişi veya gruplara akıllı delillerle sunarak, yardımcı olur.

 “O Bir Pislik”, “Kadın Deli”, “İş Çok Kötü” veya “Bu Şirketten Nefret Ediyorum”

 Başarılı insanlar, yargılayıcı, hakaret içerikli ve negatif kelimelerden uzak dururlar.

Koşullar ve duygular ne olursa olsun,  iş veya kişilere yöneltilen yapıcı olmayan veya yargılayıcı negatif tutumlardan uzak durulmalıdır.

Biri ile ilgili gerçek bir şikayet veya soruna dikkat çekilmek isteniyorsa, iyi belgelenmiş gerçekleri, tarafsızlık ve ince düşünce ile ortaya koymak başarı ve saygınlığı da beraberinde getirecektir.

Hiç bir kariyer, çamur atma ve isimleri kötü telaffuz etme ile başarıya ulaşamaz. Sadece çocuk toyluğunu ortaya koyar. Bu dil, iftiranın dilidir. Başarılı insanlar kelimelerini dikkatle ve gözlemlenebilir gerçeklerden seçer, aşağılayıcı dilden uzak dururlar.

İmajınıza ve kariyerinize zarar verecek olan kelime ve cümlelerden uzak durmak, bunu bir alışkanlık haline getirmek, bu alışkanlığınızın karekterinize, karakterinizin ise kaderinize dönüşmesini izlemek sadece iş yaşamı değil tüm hayatımız boyunca izleyeceğiniz bir yol olmasını dilerim.

Kaynak: “Well Said” – DARLENE PRİCE

 

Share Button