Bana kalırsa, şirketler “aile” olduklarını iddia ettikleri sürece iyi birer takım olamayacaklar. Ya takımsındır ya aile. Aile bir takım değildir. Ailede koruyıp kollayanlar ve korunup kollanmaya ihtiyaç duyanlar vardır.
Ailenin, her seferinde korunduğu için bir türlü doğruları yanlışları ayıramayan, her hatası ört bas edildiği için hataları giderek büyüyen üyeleri vardır. Yapılan yanlışları gören, kendisinin aile üyeleri tarafından daha fazla sevilmesi için diğerlerinin yaptığı her hatayı hiç zaman kaybetmeden yetiştiren üyeleri vardır. Kendini ailenin en sözü geçen üyesi yerine koyan, ailede olup biten her şeye mutlaka söyleyecek bir şeyi olan ve söylediklerinin son söz olduğunu iddia eden, hatta onu dinlemezlerse en sözü geçen üyenin yapacaklarından kendini sorumlu görmeyen aile bireyleri vardır.
Kuzenler, yeğenler, amcalar, teyzeler vardır, olup olmadık yerde herkesin işine burnunu sokan, ailenin tüm geldisi gittisini hesaplayan, birisi bir şeye sahip olduğunda küçümseyerek kendini yüceltmeye çalışan, aile bireylerini birbirine düşüren, zaman zaman birbirlerine düşen, birbirleri ile küs olan veya birbirleri ile çok iyi anlaşıp diğerlerini dışarıda bırakan diğerleri.
Bir de tüm bunlar olurken, hiç bir şeyden haberi olmayan, devamlı diğer üyelerinin kolaylıkla manüpile ettiği diğerleri…
İşte aile böyle bir şeydir, her şeye rağmen, birbirinin tüm hatalarına rağmen birbirlerini affeder, birbirlerini kollarlar.
Okurken bana kızacaksınız biliyorum. “Aile sevgidir, dayanışmadır, birlikteliktir, kökendir” diyeceksiniz.
Elbette işte tam da bu nedenle şirket, aile değildir.
Burada size iki soru sormak isterim.
- Yukarıda saydığım aile üyelerini okurken, kendi ailenizden aklınıza hiç bir isim gelmedi mi?
- Sizin şirketiniz olsa yukarıda örneklerini basit şekilde verdiğim türde bir aile olmak ister miydiniz?
Şirketlerde, her bir üye, takımın ortak hedefleri için çalışır. Bu hedefleri tutturamayan üyeler, takımın dışında kalır. Ailede, eve para getiremeyen çocuk, aileden dışlanmaz. Korunur kollanır.
Ailenin amacı bir arada kalmaktır, birbirlerini sevmektir. Şirketler kâr odaklıdır, aile sevgi odaklıdır.
Yani tam da bir şirkette olmaması gereken her türlü davranış göstergesi ailede vardır. Şirkette her birey elini taşın altına sorumlulukarı ve yetkileri derecesinde koymak zorundadır. Her birinin ortak amaca götüren alt amaçları vardır. Herkes bu sorumlulukları oranında verdiği hizmet için bir karşılık alır.
Takımın tüm başarıları ve başarısızlıklarında o takım üyelerinin hepsinin sorumluluğu vardır. Takımların her bir üyesi başarılı olmalı ki tüm takımın amacı ve başarısına katkıda bulunsun.
Aile üyeleri ise, aileye katkısı olsun olmasın ailenin tüm nimetlerinden faydalanır.
Şirketlerin kendilerini aileye benzetmeleri, birbirlerini her zaman kollayan, bir amaç uğruna çalışan, sevgi dolu bireylerden oluştuğunu düşündükleri daha doğrusu düşünmek istedikleri içindir.
Fakat, “biz bir aileyiz” dendiğinde çalışanlarda oluşan; her ne olursa olsun korunup kollanacakları, onlara destek olunacak bir topluluğun bir parçası olacakları, yanlış yaptıklarında affedilecekleri, aileye katkıları olmadığında hoş görülecekleri algısıdır. Beklenti bu yönde olunca da, şirketlerin “biz bir aileyiz” cümleleri, çalışanları için havada kalmaktan öteye gitmemektedir. İyi niyetle ortaya atılmış bu söylemin; şirket bağlılığı yaratmasından çok, çalışanlar arasında müstehzi bir gülümse yaratması bu nedenledir.
Kaç şirket bir ailenin çocuklarına gösterdiği hoşgörüyü gösterebilir? Hoşgörünün sınırı ne olmalıdır? Kaç şirket çalışanı kendisini ne kadar üzerse üzsün onu affedip onu destekler, onu kollar, gerekirse onun sorumluluklarını üstüne alır. Ne kadar zarara uğratırsa uğratsın, kanatları altında tutmaya devam eder?
Bu şirket oluşumuna ve amaçlarına terstir. Bu nedenle de şirketlerin “biz bir aileyiz” söylemleri, çalışanların canı gönülden içtenlikle içselleştirebildikleri bir söylem değildir.
Olmaması da gerekir.
“Biz bir takımız”, demek, çalışanların her birinin sorumlulukları olduğunu ve bunu yerine getirmezlerse takımlarını zarara uğratacaklarını bilmelerini sağlar.
Zira, sırf bu nedenle bile; şirketlerin de aile değil, iyi bir takım olmak için çaba harcamaları gerekir.