Bir şirkette sekreter olarak çalışıyorum. Ben genel müdüre bağlıyım ama aslında evli ve yaşlı bir genel müdür yardımcısının da işlerine arada sırada bakıyorum.
Bu yönetici, beni yanına çağırıp bilgisayarına baktırıyor. Bir şey anlatıyormuş gibi yapıyor ama devamlı sandalyesini benim sandalyemin yanına yaklaştırıyor. Bilgisayar ekranına yakınlaşacağım derken bana yakınlaşıyor, çok rahatsız oluyorum.
Bir gün yine benden bir şey istediğini söyledi. Ayaklarım geri geri gidiyordu ama yapacak bir şeyim de yoktu. Girdim odasından içeri, yine beni yanına çağırdı, uzak durmaya çalışıyordum ama ısrarla sandalyeye oturttu. Sandalyenin ondan uzak olan yanına iliştim. Bir an önce ne söyleyecekse söylesin de gideyim diye bakıyordum.
“Gel kızım bak yaklaş burada bu maili anlamadım ne demek istiyor söyle bakiyim bana” dedi ve elini bacağıma koydu. Buz gibi oldum, ne diyeceğimi bilemedim hemen ayağa kalktım, “benim çok acil bir işim vardı” diyerek dışarı çıktım. Tüm benliğim kilitlenmişti. Beni gören insan kaynakları yöneticisi merakla, ne olduğunu sordu. Bir şey demeye korkuyordum. Ama daha fazla da katlanamayacaktım.
Dolu gözlerle baktım, anladı tabii, beni odasına götürdü. Bir süre orada ağladım. Sonra tüm olan biteni anlattım. Aynı sıkıntıları kendi de farklı şekillerde yaşadığını söyledi.
Birlikte genel müdüre gittik. Her şeyi anlattık. Genel müdür şaşırdı. Bunu kendisi ile konuşacağını söyledi. İnsan kaynakları yöneticimiz, bu konuşma sonrası bu tip hareketlere devam etmeyecek bile olsa, farklı bir mobbing uygulayacağından endişe duyduğunu, söyledi.
Genel müdür, bu durumda da kendisine olan biten her şeyi anlatmamızı istedi.
Bunun üzerine odasından çıktık.
Bir iki gün sonra insan kaynakları yöneticimiz benimle konuşmak istediğini söyledi. Odasına gittim.
Genel müdürün o yönetici ile konuştuğunu, iletti.
Bana tüm o şeyleri yapan adam, iletişimin temel kuralının dokunarak konuşmak olduğunu benim kendisini tamamen yanlış anladığımı söylemiş, böyle bir şey yapacağına nasıl inandığını anlamadığını da eklemiş. “Her eğitimde dokunarak konuşmanın iletişimi arttırdığını söylerler, sanırım hanım kızımızın iletişim sorunları var” diyerek beni suçlamış, kendini savunmuş.
Beni bir daha yanına çağırmadı, bana iş vermedi ama bir süre sonra şirkette hakkımda dedikodu çıkardığını duydum.
Benim ondan hoşlandığımı ve kendisi yüz vermediği için ona iftira attığımı ve genel müdürü de bu oyuna alet ettiğimi söylemeye başlamış.
Bir süre tepki vermedim ama bana yönelen bakışlardan rahatsız olduğum için iş aramaya başladım. Bunu genel müdüre yine şikayet etsem, çok fazla bir değişiklik olmayacak, bu sefer farklı bir şekilde hakkımda dedikodu çıkaracaktı. Artık onunla daha fazla muhatap olmak istemediğimi anladım ve en kısa zamanda iş bulup ayrıldım.