Her seferinde söylediğim gibi, işe alımcılar, işe alım süreçlerinde adayın teknik bilgisine bakmazlar. Teknik bilgiden kastım, Bilgisayar Mühendisi isen, kodlama bilgin, analiz, proje bilgin, işin o sırada ihtiyaç ve gerekleri ne ise o iş bilgisini, Avukat isen; hukuk bilgin ki özellikle hangi alanda uzman olduğun veya yeni mezun isen hangi alanda aldığın derslerinin daha iyi olduğu vs gibi senin günlük rutinde kullanacağın iş bilgini, deneyimini ve/veya ders bilgilerini içeren bilgilerdir bunlar. Bu bilgileri ölçmek ve değerlendirmek; uzmanlar tarafından hazırlanmış testler ve/veya uzman yöneticiler tarafından yapılır, yapılmalıdır.
İnsan kaynaklarının, tek teknik yeterlilik arayacağı pozisyonlar yine insan kaynaklarına alacakları personel için geçerlidir ki onda bile bordro bilen uzmanlar, bordro bilen adaylar ile görüşür, görüşmelidir.
Peki bu işe alımcılar neye bakar o zaman?
Kılık, kıyafet, konuşma, oturma kalkma kısmı ayrıdır, o konuda vaktiniz olduğunda İş Arayan Adaylara Not yazımı okumanızı tavsiye ederim.
İşe alımcıların aradığı en basit şey UYUM’dur. “Neye kime uyum” diye soruyorsunuz biliyorum.
Uzun bir konu olduğundan bu konuda sizi detaylı bilgilendireceğim. Bu nedenle bu uyum meselesini parça parça aktaracağım sizlere…Çünkü bu konu 4 boyutta incelenir. Öncelikle boyutların en basitinden başlayalım ve kişi ile organizasyon uyumuna bakalım.
Öncelikle kişinin, organizasyonuna yani şirket kültürüne uygunluğuna bakılır.
Kişinin organizasyon ile uyumunda, kişi ile organizasyonun arasındaki değerler ve hedeflerin uyumu gözlenir. Bir çok araştırmaya konu olan bir teoriye göre; insanlar değer ve nitelikleri kendilerine benzeyen organizasyon tarafından çekilir ve seçilirler. Bu benzerlik, kişi ile organizasyonun uyumunu ortaya çıkarır. Ne zaman benzerlik ortadan kalkar o zaman, kişiler örgütten ayrılmayı tercih ederler.
Yani şöyle düşünün, bir mülakattan çıktığınızda “orada çalışmayı çok istiyorum, çok beğendim” dediğinizde, işte şirket tarafından çekilmiş oluyorsunuz. Emin olun, her aday, sizinle o şirket hakkında aynı fikirde olmayacaktır.
Bu durumda ortaya şu sonuç çıkıyor, benzer kişilik özelliklerine sahip kişiler, benzer işleri yapmayı tercih ederler ve benzer şekilde davranırlar, dolayısıyla da benzer hedeflere sahip olan, benzer organizasyonlar tarafından seçilirler. Bu kişiler örgüt ile benzer hedeflere sahip oldukları sürece, orada çalışmaya devam ederler. Ancak kişiler bu ortama uymadıklarına inanırlarsa o zaman ayrılma gerçekleşir.
Yapılan araştırmalar, kişi ile organizasyon uyumunun yüzde 78’inin değerleri, yüzde 20’sinin de hedefleri ele aldığını gözlemlemiş. Bu doğrultuda kişi ile organizasyonun değerlerinin ağırlık kazanması ile birlikte kişi ile organizasyonun hedeflerinin de uyumu azımsanamayacak bir oranda seçimleri etkilemektedir.
Peki kişi organizasyon ile uyumlu olursa ne olur?
Yine yapılan araştırmalar diyor ki; kişi ile organizasyon uyumlu olursa, kişilerin iş performansı, iş doyumu, çalışan bağlılığı ve örgütsel vatandaşlık davranışı yüksek olur ve işi bırakma niyeti azalır. Yani işe alımcılar; adayların değerlerini çok iyi irdeleyebildikleri ve organizasyonlarının da değerlerini özümseyebildikleri sürece, oldukça isabetli kararlar verebilecekledir.
Ama tabii bu işin 4 boyutundan sadece biri…Diğer boyutları merak edenlerin www.fundainkaya.com adresinden takiplerini beklerim.