Siz de Florida Etkisine Maruz Kalmış Olabilir misiniz?

YALNIZ DİKKATLİ SAHİL KASABA ÇARESİZ ÖRGÜ SAF

Biraz tekrar edin…

Üzerinde düşünün…

Tebrikler!

Artık siz de  Florida etkisine maruz kaldınız!!!

1996 yılında, Psikolog John Bargh ve arkadaşlarının aklına bir fikir geliyor. Bayılıyorum bu tür fikirler aklına geldiğinde bunları test edebilen ve teori yaratan insanlara…

Gençlerden oluşan iki gruba deney yapalım diyorlar.

Bulmuşlar gençleri ayırmışlar 2 gruba..

Bir gruba rastgele kelimeler göstermişler.

Başına geleceklerden haberi olmayan diğer gruba ise aşağıdaki kelimeleri göstermişler.

YALNIZ DİKKATLİ FLORİDA ÇARESİZ ÖRGÜ SAF

Gençlere bu kelimeleri gösterip, bunlarla ilgili cümleler yazmalarını istemişler. Bir kaç kere tekrarlanmış, üzerinde düşünülmüş, beyinlere işlenmiş bu kelimeler…

Sonra bu gençleri bulundukları odadan çıkarıp bir diğer odaya götürmüşler.

Deney  de asıl burada başlamış.

Çünkü asıl ölçülmek istenilen gençlerin diğer odaya gitme süreleriymiş.

Yukarıda söylediğimiz kelimelere maruz kalan grup ile diğer grubun odaya gidiş hızları ve görüntüleri, değerlendiriciler tarafından izlenerek notlar alınmış.

Ve rastgele kelime gruplarının gösterildiği grup normal hızda odaya ulaşırken bizim kelimeleri gören grup çok daha yavaş hareket etmişler. Hatta o kadar yavaş ki, psikoloğumuz John Bargh’ın bile bu kadarını öngörememiş.

Ve “Florida Etkisi” denen teorisini ispat etmiş.

“Bu etki vücutta iki şeyi tetiklemektedir”, der psikolog John Bargh; öncelikle yaşlı sözcüğü kullanılmadığı halde yaşlılıkla ilgili kelimeler zihinde yaşlılıkla ilgili düşünceyi tetikler.  Daha sonra bu düşünceler yaşlılıkla ilintili olan yavaş hareket etme, hafiften kamburunun çıkması veya yavaş yürümeyi tetikler. Tüm bunlara maruz kalanlar bunun farkında bile değildirler.

Deney sonunda tüm katılımcılara gösterilen kelime grupları hakkında fikirleri sorulmuş, ortak noktaları olup olmadığı hakkında düşünceleri alınmış, ancak tüm katılımcılar; kelimeler arasında ortak bir temanın bulunmadığını söylemişler.

Ve dahası ilk deneyden sonra sergilemiş oldukları davranışların kesinlikle gösterilen kelime kartlarıyla ilişkili olmadıklarını savunmuşlar.

Deney şu sonucu ortaya koymuş:

Katılımcılar bilinçli olarak yaşlılık fikrinin farkında olmasalar bile, davranışlarında değişiklik oluşmuş. Bu önemli bir tetikleme olgusunu ortaya koymakta…

İdeomotor etkisi olarak da bilinen; eylemin fikirden etkilenme süreci, devam ettiği sürece karşılıklı tetikleme etkisi ortaya çıkar. Karşılıklı tetikleme etkisi tutarlı bir tepki üretilmesini sağlar.

Basit bir dille anlatacak olursak;

Yaşlılığı düşünmeye başladığınızda, giderek yaşlı gibi davranmaya eğilimli olursunuz, yaşlı gibi davranmaya başladıkça da bu zihninizdeki yaşlılık düşüncesini daha da pekiştirir ve siz daha çok yaşlı gibi hareket edersiniz.

Bunu şu şekilde de yorumlayabiliriz; keyifli olmak sizi gülümsetir, gülümsemek de sizin daha keyifli olmanıza neden olur. Örnekleri çoğaltmak konusunda yaratıcılığınızı kullandığınızda şimdiye kadar kendinize sorduğunuz birçok sorunun cevabını da alabilirsiniz.

Özet sevenler için durumu özetleyecek olursak;

Bilinçli olarak farkında olmasanız dahi çevrenizdeki uyaranlar sizin zihin yapınızı yönlendirir. Etkilenen zihin de bir süre sonra davranış şeklinize etki etmeye başlar ve o yönde davranmaya başlarsınız. Bu şekilde davranmak da zihninizdeki düşünceyi daha da pekiştirir. Ve tüm bu sistem bilinçsiz bir evrende işler, çoğu zaman farkına bile varmazsınız.

Bu bilgiyi kullanarak; bilincinde bile olmadığınız tüm çevresel etkenlerden nasıl etkilenebileceğinizin yorumunu size bırakıyorum

Kaynak:

Daniel Kahneman’ın Thinking Fast and Slow adlı kitabı ve gregtheblog.com isimli blogdan yararlanılmıştır. Asıl kaynak John Bargh ve arkadaşlarının kaleme almış olduğu “Automaticity of Social Behaviour: Direct Effects of Trait Construct and Stereotype Activation on Action” isimli makaledir.

Share Button