“Ben bir IK’cıyım” demeden önce…

İnsan kaynakları çalışanlarının sadece insan kaynaklarından bir iki süreci bilmesi yeterli midir? Sizce? Değil değil mi?

Bence eğer kendisine bu unvanı koymuşsa, yani bir İK’cı ise, sadece insan kaynaklarının bir kaç sürecini bilmesi yeterli değil.

İnsan kaynakları sertifika programları ve insan kaynakları yüksek lisans programları gibi etrafta uçuşup duran e-postalara, ilanlara bakıtyorum da, endişeleniyorum. Bu programlar “ben IK’cıyım” diyen nesiller yetiştiriyor.

Zira, bu programlar insan kaynaklarını sadece tek bir açıdan değerlendirebiliyor. Bir çoğu bordroya girmek istemiyor çünkü bambaşka bir konu ve insan kaynaklarının bir fonksiyonu değilmiş gibi değerlendiriyor, kimisi iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili sorumlulukları üstünden atıyor ki günümüzde en azından bir OSGB’ye iş yaptırsa bile, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili detayları bilmek gerekiyor. Hele ki, iş hukuku konusundan kendisini iyice ayrı tutanlar için, çok daha vahim sonuçların varlığını her gün duymak beni gerçekten endişelendiriyor. Elbette bir hukukçu değiliz fakat, işten çıkarılacak çalışanın haklarını da bilmemek, en az 4 maaş cezaya tabii olabiliyor.

İnsan kaynaklarında çalışanlarının piknikler düzenleyip, iki görüşme yaptıkları ön yargısı, insan kaynakları profesyonellerinin değerini düşürmekte…Bu da, kanımca, aslında biz insan kaynakları profesyonellerinin işimizi giderek basite indirgememizden kaynaklanıyor.

Elbette bir IK’cı isek, tüm süreçleri baştan aşağıya bilmeli ve öğrenmeliyiz, İş hukukunu bilmeden işten adam çıkarmaya çalışırsak, ya da bordro hesabı bilmeden, personel planlama raporlarının altına imza atarsak ya da şirketimizde ihtiyaç duyulan yetkinlikleri bilmeden eğitim planlarsak, başarılı bir IK’cı olur muyuz? Siz söyleyin.

Bir de buna excel bilmeden excelde bilgi tutmaya, power point gibi sunum araçları kullanamadan sunum yapmaya veya Outlook veya buna benzer araçlar kullanmadan zamanını, ajandasını planlamaya kalkanlar -ki deftere bile razıyım- ya da “ben Facebook, Linkedin’den falan anlamam” diyenlerin olduğunu düşünürsek, insan kaynaklarında çalışanların neden değersizleştirildiğini anlamak çok kolay olur.

Gerçek bir insan kaynakları profesyoneli olmak, her daim piknikler, organizasyonlar düzenleyen ve ayda iki görüşme yapan, bir eğitim planlayanlardan olmak istemeyenlerin, içinde var olduğu insan kaynakları sürecini çok iyi bilmesinin yanı sıra, diğerleri hakkında da okuması, araştırma yapması ve uygulamaları takip etmesi, koca bir gerçek olarak ortaya çıkar. Bir de buna geliştirilmesi gereken bilgisayar becerileri eklendi mi, bir profesyonel olmanın hiç kolay olmadığı ve bir bütün IK’cı olabilmek için daha uzun bir yol olduğu görülür.

Share Button